Investing.com – ADP Araştırma Enstitüsü’nün verilerine göre, ABD’de özel sektör istihdamı Mayıs 2025’te yalnızca 37 bin kişilik artış göstererek Mart 2023’ten bu yana en düşük seviyeye geriledi. Bu rakam, Nisan ayında revize edilmiş şekilde açıklanan 60 binin ve ekonomistlerin beklentisi olan 115 binin oldukça altında kaldı.
ADP Başekonomisti Dr. Nela Richardson, yıla güçlü bir başlangıç yapmasına rağmen işe alımlarda ivme kaybı yaşandığını belirtti. Öte yandan, maaş artış oranlarında belirgin bir değişiklik olmadığı ve hem mevcut çalışanlar hem de iş değiştirenler için ücret artışlarının güçlü seviyelerde kaldığı kaydedildi.
Dolar üzerindeki baskı artıyor
ABD ekonomisine yönelik büyüme, maliye ve ticaret politikalarındaki risklerin, doları önümüzdeki aylarda da baskı altında tutabileceği tahmin ediliyor. Reuters’ın 30 Mayıs-4 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirdiği ankete katılan 66 döviz stratejistinden 59’u, doların dayanak varlık olarak talebinin azalacağını öngördü.
ABD Başkanı Donald Trump’ın izlediği belirsiz gümrük tarifesi politikaları ve Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen yeni vergi indirimleri ile 3,3 trilyon dolarlık ek borç yükü, yatırımcıları endişelendiriyor. Bu gelişmeler, uzun vadeli tahvil getirilerindeki artışa neden olurken, dolar endeksi (DXY) yılbaşından bu yana yaklaşık %10 oranında düşüş yaşadı.
Euro’ya güven artıyor
Ankete katılan stratejistler, doların zayıflamasından en fazla Avrupa’nın fayda sağlayacağını ifade etti. EUR/USD paritesinin 3 ay içinde 1,14 seviyesini koruması, 6 ay sonunda %1 artışla 1,15’e ve yıl sonunda %3 artışla 1,18’e ulaşması bekleniyor.
Avrupa Merkez Bankası’nın 2025 yılı içinde faiz indirimleri yapması, normal şartlarda euro için zayıflatıcı etkide bulunacak olsa da, ABD Merkez Bankasının faiz konusunda beklemede kalması bu etkiyi gölgeledi. Yatırımcılar, özellikle Almanya’da altyapı ve savunma harcamalarıyla desteklenecek yeni büyüme dinamiklerine olumlu yaklaşıyor.
Fed’in bekle-gör tutumu sürerken riskler artıyor
ABD’de enflasyon beklentilerinin son 40 yılın en yüksek seviyelerine ulaşması, Fed’in yeni faiz indirimi adımlarını şimdilik ertelemesine neden oldu. Piyasalarda bu yıl içinde iki faiz indirimi daha yapılacağı beklentisi geçerliliğini korurken, yükselen vade primleri ve istihdam verilerindeki zayıflama doları baskılıyor.
Öyle ki ABD’nin artan borçlanma ihtiyacı, bütçe açığı ve büyüme endişeleri nedeniyle yatırımcılar uzun vadeli ABD tahvillerine yatırım yaparken daha fazla prim talep ediyor. Bu nedenle uzun vadeli faiz oranları yükseliyor ve dolar üzerindeki baskılar artıyor. Sonuç itibarıyla bazı analistler, yaz aylarında artan mali risklerin ve zayıflayan istihdam verilerinin birleşimiyle doların daha da değer kaybetmesini bekliyor.
